Akdeniz sahillerinin sevimli kaplumbağaları Caretta Caretta‘ları tanıyor musunuz? Kaş koylarını tekneyle gezerken sık sık karşılaşacağımız Caretta’ların yaklaşık 100 milyon yıldır yeryüzünde oldukları düşünülüyor.

Yumurtlamak haricinde karaya hiç çıkmayan Caretta Caretta’lar, nesli tükenmekte olan canlılar kategorisinde yer alıyor. İnsanoğlunun yerleşme ve çoğalma kapasitesi yüzünden ve ışık kirliliği nedeniyle bugün sayıları giderek azalıyor. Nesli tükenme tehdidi altında olduğu için koruma altındalar.

Caretta Caretta Hakkında Bilgiler

Caretta Caretta‘lar, deniz kaplumbağası veya sini kaplumbağası olarak da isimlendiriliyor. Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanuslarının ılıman sularında bulunan Carettalar, ülkemizde en çok Akdeniz sahillerinde görülüyor.

Caretta’ların en önemli yumurtlama bölgesi Adana’nın Yumurtalık ilçesi ve Belek, Anamur, Köyceğiz, Dalyan sahili. Belek kıyıları, Caretta Caretta’ların Akdeniz’deki ikinci (Yunanistan’ın Zakintos adasının ardından) ve Türkiye’nin en büyük yumurtlama alanı.

Caretta’ların kabuk boyları 1 metreye kadar büyüyebiliyor. Türkiye’de yaşayan caretta carettalar ortalama 70-75 cm boyunda, 50-55 cm genişliğindeler. Ortalama 70 – 140 kg kadar. Sırt tarafı kırmızımsı kahverengi, alt tarafı ise beyazımsı açık sarı renkte oluyor.

Bacakları yüzmeye yarayacak biçimde kürek biçimi almış ve dış kenarlarında en fazla 2 tırnak bulunuyor. Oksijeni havadan almasına rağmen uzun süre su altında kalabiliyorlar. Ortalama 100-120 yıl yaşayabiliyorlar.

Caretta Carettalar etobur canlılar. Balıklar, kabuklular, su canlıları, deniz anaları, süngerler, yumuşakçalar ve istiridye gibi deniz canlıları ile beslenirler. Avlarının kabuklarını çok çabuk parçalayabilmeyi sağlayan güçlü çeneleri var. Oldukça gelişmiş çene kasları ve sert kabuklu canlıları parçalayabilme özelliği, suda yaşam boyunca kazanılmış adaptasyonlardan.

Caretta’lar yumurtlamak haricinde karaya hiç çıkmazlar. Yumurtalarını gece kumsallarda açtıkları çukurlara gömerler. Tek seferde 100 yumurta bırakabilir hatta 162’ye kadar tespit edilmiş.

40 yıllık üretkenlik döneminde yaklaşık 3200 yumurta kuma bırakılırken her bin yumurtadan sadece üç tanesi ergin canlı olabiliyor. Yavrular 2 aylık kuluçka döneminden sonra gece vakti yumurtadan çıkarak denize giderler.

Cinsel olgunluğa erişmiş bir Caretta Caretta geceleri, med zamanı temiz ve ince kumlu olan kumsallarda açtıkları çukurlara yumurtalarını bırakıyorlar. Dişi kaplumbağa med-cezir yani gel-git olayının olduğu esnada suyun yükselmesini fırsat bilerek kıyıda bir yere tutunur.

Daha sonra yumurtalarını bırakmak için burnu yardımıyla bir çukur açar. Yumurtalarını çukura bırakan dişi deniz kaplumbağası arka ayaklarının tırnaklarıyla yuvasını kum ile kapatır.

Yavru kaplumbağaların cinsiyeti kuluçkanın sıcaklığına bağlı. Ortalama kuluçka sıcaklığı 29 derecenin altındaysa yavrular erkek, üstündeyse dişi oluyor. Küresel ısınmanın etkileri nedeniyle bir süre sonra tüm türün erkek ya da dişi olma tehlikesi bulunuyor. Ancak buzul çağlarını atlatan bu Caretta’ların bu problemin üstesinden geleceğine de inanılıyor.

Yavru Caretta’lar, yumurtadan çıkınca denizden yansıyan doğal ışıkla yönlerini buluyorlar. İçgüdüsel olarak denize ulaşan yavru, açık denizlere doğru 24 saat boyunca yüzüyor.

Caretta’ları yumurtadan çıktıkları kumsalları 20 yıl sonra bulabiliyorlar, bu nedenle doğadaki çok özel canlılar arasında yer alıyorlar. Yumurtadan çıktıkları ve ilk kez dünyayı gördükleri kumsala sadakatle bağlılar. Yeniden yumurtlamak için doğdukları kumsala geri dönüyorlar. Beslenme, yuvalama ve kışlama alanları arasında uzun mesafe göç edebiliyorlar ve bunu yaparken de dünyanın manyetik alanını kullanırlar.

Eski yerlerine yumurta yapabilmek için yüzüp geri gelmeye de o zamanlar başlamışlar. Bilinen en eski deniz kaplumbağası fosili 150 milyon yıl öncesine ait. Bu da onları dünyanın en eski canlılarından yapıyor.

Caretta’lar yumurtalarını bırakmak için karaya geliyorlar, bunun dışındaki sürede 1 yılda 15.000 km’den fazla yol kat edebiliyorlar.

Değişimleri milyonlarca yıl süren deniz kaplumbağalarının yaklaşık 100 milyon yıldan beri dünya üzerinde yaşadıkları tahmin ediliyor. Caretta Carettaların ataları bugünkü kaplumbağalara pek benzemiyor. İlk deniz kaplumbağaları dinozorların döneminde yaşamış ve deniz ortamına geçmiş dev kara kaplumbağalarıydı.

Yaşam yerinin değişmesine bağlı olarak zamanla ayakları yüzgeç şekline dönüşmüş, gövdeleri ise suda yaşamaya elverişli olacak şekilde daha hafif ve yassı bir biçim almış. İlerleyen yüzyıllarda dinozorlar ve dev kara kaplumbağaları tamamen yok olurken, deniz kaplumbağaları nesillerini sürdürmeyi başarmış.

Karadan denize geçen en eski sürüngen türü olan deniz kaplumbağaları artık yaşamlarını denizde geçiriyorlar. Hatta bazı kaynaklarda, dünya tek kıta halinde iken ve daha sonra parçalandığında bile, deniz kaplumbağalarının var olduğu yazıyor.

Ancak günümüz koşulları için aynı şeyleri söylemek pek de mümkün değil. Çünkü çoğalan insan nüfusunun yeni yerleşim yerlerine ihtiyaç duyması, değişen iklim şartları ve doğal plajlara müdahale edilmesi sebebiyle Caretta Carettalar nesli tükenmekte olan türler arasında yer alıyor. Sayıları giderek azalan bu kaplumbağalar nesillerinin tükenme tehlikesine karşın koruma altına alındılar.

Carettea Caretta’ları Kaş kıyılarında, koylarında sıklıkla görebilirsiniz. Özellikle Kaş’tan kalkan tekne turlarında, seyir halindeyken bile bu sevimli kaplumbağaları görmek mümkün. Özellikle Kekova çevresindeki bakir koylarda durakladığımızda onlarla beraber yüzme şansınız bile olacak. O halde, sizi önümüzdeki yaz Caretta’larla yüzmeye Kaş’a bekliyoruz.

Previous Patara Antik Kenti